İdeal Hukuk Dergisi,
2011 yılı sonunda yeni yayın kurulu
ve yeni yayın anlayışıyla okurlarıyla buluştu. Digesta, "hominum causa omne
ius constitutum est" der. Yani "bütün hukuk insanlar içindir".
İnsan için var olan hukuk kurallarının olmazsa olmazlarını ise hatırlamak,
tartışmak, yeniden düşünme kanaatini uyandırabilmek,amacındayız...
Damarlarda dolaşan kan gibi,
kapağının altında nabız atışları duyulacak kadar canlı, günceli yakalayan ama
güncelde boğulmayan uzun süre hatırdan çıkmayacak, bir gün mutlaka tekrar
okunmak isteneceği için kütüphanenizin bir köşesinde yer edinecek iyi bir dergi
olsun istedik.
Derginin
ağırlığını hukuk makalelerine vermekle beraber, bazı kavramların yeniden
tartışılıp düşünülmesi için her sayıda bir kavrama ağırlık verme kararını
aldık. Demokrasi, özgürlükler, insan
hakları gibi batılı kavramların yeniden yorumlanması ve tartışılmasını, bütün
hakların kaynağı olan "Hak' ın Hakkı" kavramıyla insanların
maddi ve dünyevi yanlarının yanı sıra onların metafizik yanları ve inançlarının
da hukuk devleti ilkesi içinde tartışılmasını, konuşulmasını hedefledik.
Dergimizde temelinde “hukuk” olan
ancak “edebiyat, felsefe ve sanat taşları” ile de süslenen ve işlenen bir
mozaiği yansıtmayı amaçlıyoruz. Bu nedenle, - özü ihmal etmeden
göze hitap etmenin de önemli olduğu düşüncesiyle- dergideki yazıları
beğendiğimiz görsellerle tamamlamaya çalıştık.
“Adalet” kavramı ile amatör, fakat inançlı bir ruh hali
ile 7. Sayıda başlayan yolculuğumuz; “ahlak”, “vicdan ve dürüstlük kuralı”, “anayasa
ve özgürlük” kavramları ile devam etti. Her sayıdan sonra,devam eden
notaları dinlemekte sabırsızlanan bir müzisyen gibi tatlı bir heyecan taşıdık.Eksikliklerimiz ile birlikte farklılıklarımızı ortaya koymaktı
maksadımız. Kastedilen
farklılık: İnsanın yaratılması sırasında
sırf fark edilmesi, bilinmesi ve tanınması için farklı yaratılmasındaki amaç
idi. Karşılık beklemeden gayret göstermenin bereketi de ortaya çıktı. Dergimiz adeta bir okula dönüştü, mezunlar
vermeye bile başladı....
Dünyanın yeniden şekillendiği bir dönem de özelikle
yeni bir hukuk felsefesine, yeni bir hak ve özgürlük anlayışına ihtiyacı
olduğunu düşünüyor, daha kapsayıcı, daha barışçıl ve
adil bir felsefenin, yeniden inşâsının
bu toprakların evlatlarına nasip olacağına inanıyoruz.Bunun içinse, hukukçulara
büyük sorumluluklar düştüğünü, 'En Sevgili'nin kokusu'nun sinmediği bir hukuk sisteminin
insanlığın yaralarına merhem olamayacağını da biliyoruz.
Şairin “güneş çağ öncüleri” dediği
“elleri altın çağ mimari” olacak nesillere bu kadim bilgi ve mozaiği bir
nebze olsun aktarabilir ve hatırlatabilirsek vazifemizi yapmış addedeceğiz.
Fakat, Gandhi’nin dediği gibi “bizler
dünyada görmek istediğimiz değişimin kendisi olmadıkça hiçbir değişim
gerçekleştirilemez.” Değişim ise ‘ezel’den geleni hatırlamakla
başlar. Bizim de amacımız en başta
kendimize insan olduğumuzu hatırlatmak...
Bu duygu ve düşüncelerimizi
değerli hukukçular ve basın mensuplarıyla paylaşır saygılar sunarız.
İdeal
Hukuk Dergisi Komisyon Başkanı
Av.Şebnem
Taşan Kurt